Welcome to Our Website

Polemik çıktı: Sinan Oğan’dan yanıt var

Zafer Partisi İBB adayı Azmi Karamahmutoğlu, Sinan Oğan hakkında “Sinan Oğan’ın MHP’liliği milletvekili olmayla başlar. Geçmişinde ülkücülüğü, Türk milliyetçiliği yoktur. Onu tanıdığımda sosyalistti” ifadelerini kullanmış, bunun üzerine de Oğan uzun bir metin paylaşarak hakkındaki iddiayla ilgili cevap vermişti.

Tarafların sosyal medya üzerindeki tartışmaları devam ederken, Ülkü Ocakları eski Genel Başkanı Hakan Ünser de bu tartışmalara dahil oldu. 1997 yılında Ülkü Ocakları Genel Başkanlığı görevinde bulunan Ünser, sosyal medya üzerinden Oğan’ı yalanlarken, ‘Ben de oradaydım’ ifadelerini kullandı.

Ünser, Oğan’ın iddialarına yönelik verdiği cevapta, ”Önce bilmeyenler için söyleyelim, AÖS İstanbul’un en büyük öğrenci yurdudur. 1990 yılında Bizim Ocak Dergisi etrafında faaliyet gösteriyorduk. AÖS’te Ülkücü teşkilatımıza başkan seçememiş, üç kişilik bir komisyon kurmuştuk.

Azerbaycan’da menfur 20 Ocak olayları olduğunda bu üç kişilik başkanlık komisyonunun bir üyesiydim. Dün gibi hatırlıyorum, 10. Bloktaki odama sonradan üniversitede hoca olan M.U. sabahın erken saatlerinde ağlayarak geldi. Gazetelerin ön sayfalarını göstererek bir şeyler yapmamız gerekiyor dedi.

Yurttaki arkadaşları topladık. Gelişmeleri takip etmek için 50 kadar arkadaşla hep birlikte yurdun içinden hareket eden İETT otobüsüne binerek Aksaray’da bulunan Azerbaycan Derneği’ne gittik. Başkan Nihat Çetinkaya odasındatelefonun diafonu açık şekilde Bakü ile görüşmeler yapıyordu. Oradan aldığımız bilgileri düşünür halde, yükselen kızgınlık ve çaresizlik duyguları içindeyken sonradan kaymakam olan İÜ SBF den O.C.’nın teklifiyle üniversite öğrencileri yan odaya geçtik bir eylem komitesi kurduk.

Bir gün sonra Rus elçiliği önünde protesto kararı aldık ve Taksim’de saat 12’de buluşmak üzere dernekten ayrıldık. Yurtlarda ve Ülkü Ocaklıların evlerinde büyük hareketlenme oldu. Ertesi gün o günlerde trafiğin açık olduğu İstiklal caddesinin trafiğini kendi yazdığımız “Şii Sünni yok Müslüman Türk var” pankartı ile keserek anlaştığımız şekilde protestoyu başlattık. Pankartın bir ucunda ben bir ucunda rahmetli Naci A., ikimizin arasında ise Azmi Karamahmutoğlu, Servet A. ve Nihat vardı. Polis müdahale etti, Azmi Karamahmutoğlu gözaltına alındı.

Trafik ve polis müdahalesi yüzünden daha ileri gidemedik, o ara elinde mikrofon olan bir öğrenci konuşmaya yeltendi. Yakınında bulunan Ülkü Ocaklı arkadaşlar buna izin vermediler, elinden mikrofonu alıp eski ocak başkanı E.K’a verdiler ve konuşmayı o yaptı.

Çok sonradan o öğrencinin Sinan Oğan olduğunu öğrendim. Eskiden sosyalist miydi, değil miydi bilemem. İnsanların ne zaman hangi sebeple fikir değiştirdiğini bilemeyiz, o iş imza kampanyasına destek ve oy verenleri ilgilendirir diye düşünüyorum.

Beni ilgilendiren o dönemin ülkücü gençlerinin gururla tertipledikleri bir protestonun hatırasına kendine sahte bir geçmiş yazarak çöreklenme girişimidir.” ifadelerini kullandı.

OĞAN’DAN KARAMAHMUTOĞLU’NA UZUN CEVAP

Öte yandan Sinan Oğan, Azmi Karamahmutoğlu’nun ‘Sosyalistti’ söylemine sosyal medya hesabından uzun uzun cevap vermiş ve iddialarda bulunmuştu.

Sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımla yanıt veren Oğan, Karamahmutoğlu’nu Kemal Kılıçdaroğlu’nu desteklemekle suçlayıp bunun ülkücülük ile bağdaşmadığını savundu. Oğan’ın paylaşımı şöyle:

“Azmi Karamahmutoğlu, önemli bir seçim arifesinde seçimlerde yüzde 5,2 oy almış birisinin tabanından oy alma çareleri aramak yerine sürekli bu kitleye iftira atarak siyaset kalibreni ortaya koyuyorsun! Daha önce şahsıma iftira attın ama Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ ile olan dostluğumuz ve seçimlerdeki beraberliğimiz yüzü suyu hürmetine cevap vermedim. Ama görüyorum ki ben cevap vermedikçe sen iftiralarına devam ediyorsun. Ve artık günah bizden gitti! İstanbul gibi aziz bir şehrimize Belediye başkan adayı olmuşsun ama utanmadan yalan konuşup, iftira atıyorsun. Güya sen beni tanıdığında ben sosyalistmişim! Sen beni ne zaman tanıdın Azmi Karamahmutoğlu?”

“ORADA DA TANIŞMADIK”

“Sen Mersin’de Meslek Yüksekokulu’nda okuduğunda ben İstanbul’da okuyordum o esnada tanışmadık. Rahmetle andığım İstanbul Ülkü Ocakları eski il başkanı Nihat Çetinkaya ile beraber 1988 yılında İstanbul’da Azerbaycan Derneği’ni kurup Azerbaycan’ın bağımsızlık mücadelesi verdiğimizde tanışmış olamayız zira sen oralarda yoktun, yine rahmetle andığım Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı Başkanı Turan Yazgan hocamla beraberdim, 1989’da Türk Dünyası Atlasını ilk defa olarak ben hazırlamıştım orada da tanışmadık. Ben onların yanında Türk dünyası mücadelesi verdiğimde de tanışmadık. 1990 yılında Rus tankları Bakü’de katliam yaptığında Sovyetler Birliği İstanbul Başkonsolosluğu önüne şahsen 25 bin kişiyi yığıp mitinge liderlik ettiğimde de sen yoktun, orada da tanışmadık. Ardından Azerbaycan’a gittim orada da rahmetli Elçibey’in yanındaydım, orda da tanışmadık seninle. Sonrasında Azerbaycan’da TIKA Temsilcisi olarak Türk dünyasına hizmet veriyordum ve üniversitede öğrenci yetiştiriyordum, orada da tanışmadık. 2000 yılında Türkiye’ye dönüp Ümit Özdağ ile ASAM’da çalışmaya başladım. Orada da tanışmadık. Yine sonrasında MHP’de Sn. Genel Başkana danışmanlık yaptım, sonrasında da mecliste MHP milletvekiliydim. Buralarda da tanışmadık.”

“NEDEN BENİ DESTEKLEDİN?”

“Seninle ilk buluşmamız 2015 yılında benim MHP Genel Başkan Adaylığım zamanında İstanbul’da bir ofiste oldu. O zaman bana genel başkan olursam seni partiye yeniden alıp almayacağım sormuştun ve ben de elbette partiden kopan herkesi toparlayacağım demiştim sen de beni desteklediğini ifade etmiştin. Madem ben sosyalisttim neden benimle görüştün ve desteklediğini ifade ettin?”

“SENİ BURUŞTURUP KENARA ATTI”

“Sonra seni en son Kemal Kılıçtaroğlu’ndan bir vekillik kapmak için HDP ile kolkola görmüştük. Kılıçtaroğlu kimlere kimlere vekillik verdi de seni kullanıp bir vekilliğe dahi layık görmeyip buruşturup bir kenara attı.”

“BİZDEN OY ALAMAYACAKSIN”

“Bu tiplerin ortak bir özelliği vardır. Ellerinde bir kantar olduğunu, herkesin ülkücülüğünü milliyetçiliğini tartabileceklerini sanıyorlar. Sözüm ona ‘en ülkücü onlar’ oysaki Kılıçdaroğlu’nun arkasında dolandıklarında o kantarın kendilerini de tarttığını unutuyorlar. Öyleyse açıkça söyleyeyim İstanbul seçimlerinde durduk yere bize iftira atarak kaydedeceğiniz mesafe yok. Aksine ne Sinan Oğan Gönüllüleri’nden ne de Türkiye ittifakı Partisi üyelerinden ve hemşeri gruplarımızda tek bir oy dahi alamayacaksın! Ayrıca ömrünü Türk dünyasına hizmet mücadelesinde geçirmiş ve tüm bunları yapmak sosyalistlik, bir vekillik kapmak için Kılıçtaroğlu’nun kuyruğunda HDP ile kol kola girmek milliyetçilik, ülkücülük öyle mi Azmi Karamahmutoğlu?”

“YALAN KONUŞMAYA DEĞER Mİ”

Ünser’in yanıtı ardından sosyal medyadan paylaşım yapan Oğan şunları söyledi:

“Arkadaşını savunmak adına yalan konuşmaya, senaryo yazmaya değer mi Hakan Ünser? Sen Ülkü Ocakları Genel başkanlığı yapmışsın, gerek var mıydı kendini bu duruma düşürmeye? Oturmuş bir de senaryo yazmışsın! 20 Ocak 1990 yılında SSCB tankları Bakü’de katliam yaptığında ben İstanbul Azerbaycan Türkleri Kültür ve Dayanışma Derneği Başkan yardımcısıydım. Yani sizin konuşmaya geldik dediğiniz rahmetli Nihat Çetinkaya’nın yardımcısıydım. Yıllardır beraber yürütüyorduk çalışmaları.

Sizin otobüse binip geldiğiniz dernekte ben aylarca yurda gitmeden yatıp kalktım, zira geceleri Rahmetli Oruç bey telefon bağlantısı yapıyordu Rahmetli Elçibey ile…

“SİZ DE KATILDIYSANIZ ALLAH RAZI OLSUN”

Dernek olarak düzenlediğimiz bu mitingin doğrudan sorumlusu ve organizatörüydüm. Siz de eğer arkadaşlarınızla katıldıysanız Allah razı olsun. Ama siz bu işin organizasyon kısmında yoktunuz. Eğer öyle olsaydı SSCB Konsolosluğu önünde ben değil siz konuşma yapardınız. O mitingi haber yapan o dönemki Milliyet Gazetesi kupüründe de yazdığı gibi mitingi Sinan Oğan organize etmiş ve konuşmayı da Sinan Oğan yapmıştır. Polis tarafından engellenme de olmamıştır. Bizzat yürüyüşü engellemekle görevli polis müdürleri gelip bana “biz megafonla dağılın diyeceğiz ama siz yürüyüşünüze devam edin, bu bizim ortak davamızdır” demişlerdir.

Konsolosluğa yaklaştığımızda da hemşehrim olan Ferhat isimli arkadaşımı çelenk koymak üzere görevlendirdim. O da siyah çelenk koydu geldi ve ben konuşma yaptım. Kaç gündür sizin iftiralarınızı belgeleriyle çürütüyorum. Hakan Ünser bak bakalım Milliyet Gazetesi’nde, Azmi Karamahmutoğlu veya E.A. İsmi var mı? Konuşmayı yapan da organizasyonu yapan da ben olduğum için benim ismim var…
Şıracının şahidi bozacı misali bir de yalandan şahitler göstermişsiniz…

Bu kanıt ve cevaptan sonra eğer birazcık yüzünüz varsa bir daha yeni senaryolarla gelmezsiniz…!

Yeter artık insanda biraz utanma olur!

NOT: Bu mitingden bir kaç gün sonra 29 Ocak tarihinde Şişli’de Anide-i Hürriyet Meydanı’nda Ocaklarımız ve MÇP İl örgütümüzün düzenlediği miting yapıldı ve Başbuğ Alparslan Türkeş orada konuştu. Dolayısıyla teşkilatın ayrıca düzenlediği bir miting vardı zaten.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir