Prof. Dr. İlber Ortaylı, 2018-2022 yılları arasında 1 milyon 967 bin üniversite öğrencisinin okulu bıraktığına dikkati çektiği bugünkü yazısında, “Burada bütün kusur YÖK’ün kontenjanları artırıp talebelerin eğitim hayatını zorlaştıracak bir sorumsuzlukla haddi aşan bir kapasiteyi yüklemesidir” dedi. Ortaylı “İkinci sorumluluk tabii ki YÖK’ü aşar” diyerek geçim sıkıntısına dikkati çekti.
Prof. Dr. Ortaylı, bugünkü yazısında şunları kaydetti:
“Türkiye halkının iyi çocuğun hukuk fakültesinden çıktığına dair sabit fikrini değiştirmesi lazım. Sayısı 200’e yaklaşan hukuk fakülteleriyle gülünç bir rekor düzeyindeyiz. Bu, Avrupa’daki en yüksek üniversite sayısıdır. Bu rapora göre talebe terkinin yaygın olduğu ilk 25 üniversitede özel okullar pek göze çarpmıyor ama kuyruk aşağı doğru indikçe çarpacaktır. Hazin olan bu değil; ilk 25 üniversitenin içinde Anadolu Üniversitesi 78 bin, sonra 65 binle Antalya Akdeniz Üniversitesi, Ankara Gazi Üniversitesi ve İstanbul Üniversitesi geliyor. Marmara Üniversitesi, Ege Üniversitesi, Dokuz Eylül Üniversitesi ve İzmir Ege de üst sıralarda.”
“Peki neden bu kurumların öğrencileri yarıştan çekiliyor?” sorusunu gündeme getiren Ortaylı şunları kaydetti:
“Burada bütün kusur dediğim gibi YÖK’ün kontenjanları artırıp talebelerin eğitim hayatını zorlaştıracak bir sorumsuzlukla haddi aşan bir kapasiteyi yüklemesidir. İkinci sorumluluk tabii ki YÖK’ü aşar; ne yazık ki özel üniversitede okuyan gencin malî imkânı bu üniversite öğrencilerinde bulunmuyor. Hayatın zorluğu karşısında ayrılıyor. Yüksek rekorlar işi beceremeyip hayatı başka yerden kazanmayı deneyen öğrencilerden çok barınacak yeri ve yiyecek ekmeği kalmayanlardadır. Bu bir alarmdır. Yoksa eğitimin kalitesizliği karşısında sukût-u hayale uğramak ciddi sebep olmakla birlikte bu daldaki rekor bu zikredilen üniversitelere ait olamaz.”
Ortaylı, “Üniversiteyi başaracak öğrenciyi üniversiteye almamız lazım” dedi.
Yazının tamamı okumak için .